İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

BİZANS ZİHNİYETİNİN AYASOFYA TAHAMMÜLSÜZLÜĞÜ

İstanbul’un tarihsel sürecine baktığımızda birçok medeniyete hem ev sahipliği hem de başkentlik yapmıştır. Fatih Sultan Mehmet Han tarafından 1453’te fethedildiğinde Fatih’in ilk işi Ayasofya’ya gidip iki rekat namaz kılmak olmuştur. Akabinde fatih bu yapının ilk Cuma namazına yetişmesi için gerekli emirleri vermiştir. Ayasofya fethin sembolü olarak tam 481 yıl İstanbul’un en büyük camisi olarak kullanıldı. Avlusunda beş Osmanlı padişahının türbesini de içinde bulunduran ve adeta Osmanlının sembolik görüntüsü olan Ayasofya 1934 yılında ne olduysa birileri rahatsız oldu ibadete kapandı ve minarelerini resmen yıktılar. Büyük yapının minaresinin yıkımı İbrahim Hakkı Konyalı tarafından engellendi. Ayasofya’nın camii yapılması aslında Bizans zihniyetinin çöküşü demekti. Fakat Bizans zihniyetinin türevleri yıllardır bu durumdan rahatsız oluyorlar. Rahatsız olmaya da devam edecekler. Psikanalatik Kuramın kurucusu Sigmund Freud’un dil sürçmesi dediği ve bizim kültürümüzde de var olan “Dervişin fikri ne ise zikri de odur.” Atasözünden hareketle geçmişte de günümüzde de birilerinin fikirleri de zikirleri de hiç değişmedi. Gören gözler için her şey apaçık ortadadır.
Serdar ERBEKLER

İlk yorum yapan siz olun

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir