Günümüzde romantik ilişkilerin sona erdiği ayrılık süreçleri, bireylerin duygusal sağlığını etkileyen karmaşık ve hassas bir konu haline geldi. Konuyla ilgili olarak alanında uzman Psikolog Baran Şeker, ayrılık ve yas sürecinin insan psikolojisine olan etkilerini değerlendirdi.
Baran Şeker’e göre, ayrılık süreci insanların duygusal dengesini ciddi şekilde sarsabilir. İlişkinin sona ermesiyle birlikte kaygı, öfke, üzüntü gibi çeşitli duygusal tepkiler ortaya çıkabilir. Bu süreçte bireylerin özsaygılarını korumaları ve duygusal iyilik hallerine dikkat etmeleri önemlidir. Baran Şeker, ayrılık sürecinin aynı zamanda bireylere kendilerini daha derinlemesine anlama ve kişisel büyüme fırsatları da sunduğunu belirtiyor.
Yas süreci ise ayrılığın ardından yaşanan bir başka duygusal evredir. Şeker, yasın, kaybın kabul edilmesi ve bununla başa çıkma sürecini içerdiğini ifade ediyor. Bu dönemde insanlar genellikle inkâr, öfke, pazarlık, depresyon ve kabul gibi farklı aşamalardan geçerler. Şeker, duygusal destek almanın ve duyguları ifade etmenin bu süreçte önemli olduğunu vurguluyor.
Psikolog Baran Şeker, ayrılık ve yas süreçlerinin kişiden kişiye farklılık gösterebileceğini, ancak duygusal desteğin ve sağlıklı iletişimin bu zorlu dönemlerde önemini yitirmediğini dile getiriyor. Bu süreçlerin, insanların kendilerini daha iyi anlamalarını, güçlenmelerini ve içsel dengeyi yeniden bulmalarını sağlayabileceğini belirtiyor.
Uzmanlar, ayrılık ve yas süreçlerinin bireylerin yaşamlarının doğal bir parçası olduğunu ve duygusal zorlukları aşmak için profesyonel yardım ve destek almanın gerekliliğini vurguluyorlar. Psikolog Baran Şeker de, ayrılık ve yasın insan psikolojisi üzerindeki derin etkilerini anlayarak, bu süreçlerle başa çıkmanın ve duygusal iyilik halini korumanın yollarını aramak gerektiğini ifade ediyor.
