
Kalın, olağanüstü zirveden, “Doğu Kudüs’ün Filistin Devleti’nin başkenti olarak tanınması, konunun Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na götürülmesi, Filistin Devleti’nin tanınma sürecinin hızlanması, Kudüs’ün İslami, dini ve tarihi kimliğini korumak ve ekonomik durumunu güçlendirmek için oluşturulan çeşitli fonların birleştirilmesi, Filistinlilere yönelik ekonomik destek” gibi önemli sonuçlar çıktığını vurguladı. Kalın, konuyla ilgili girişimlerin BM nezdinde de süreceğini söyledi.
‘Misilleme değil’
“Doğu Kudüs’ün Filistin’in başkenti ilan edilmesi” kararına ilişkin Kalın, “Bu, Amerika’nın kararına bir misilleme olarak görülmemeli. Zaten birçok ülke, biz de dahil, fiilen Doğu Kudüs’ü Filistin Devleti’nin başkenti olarak tanır gibi muamele ettik şu ana kadar. Bizim oradaki başkonsolosluğumuz bir büyükelçilik gibi çalışıyor. Bunun resmiyet kazanması önemli” dedi. Kalın, “Ortadoğu’da bütün meseleleri çözün, Filistin meselesini çözmeyin, Ortadoğu’ya barış ve istikrarın gelmesi mümkün değildir” dedi. ABD’li mevkidaşlarının kendisine ısrarla ABD’nin kararının barış sürecini canlandıracak bir adım olduğunu söylediklerini aktaran Kalın, “Biz de onlara ‘Bu, bizim zekamızla dalga geçmek gibi bir şey. Şimdi buradan iki devletli bir çözüm formülünü nasıl çıkartacaksınız’ dedik” ifadesini kullandı. Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın birkaç gündür Filistin topraklarının nasıl çalındığını ortaya koyan haritaları gösterdiğini hatırlatarak, “Kudüs ile ilgili biz bu adımları atmazsak, inanın o harita, 5, 10 yıl sonra Filistin’in olmadığı bir haritaya dönüşecek” dedi. Kalın, “Buradan Amerika’nın çıkarması gereken netice, bu kararını revize etmek, Doğu Kudüs’ü Filistin’in başkenti olarak ilan etmek. Çözüm süreciyle ilgili, varsa yaptıkları bir hazırlık bunu paylaşmak” ifadelerini kullandı.
‘ABD yakından izledi’
ABD tarafından Türkiye’nin ev sahipliğinde düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Olağanüstü Zirvesi’nin çok yakından takip edildiğini belirten Kalın, “Sonuçlarını şimdi analiz ediyorlardır” diye konuştu.
“Bizim çağrımız, Doğu Kudüs’ü Filistin devletinin başkenti olarak tanımalarıdır” diyen Kalın, bu yapılırsa nispi bir dengenin olacağına işaret etti. Kalın, zirvenin sonuç bildirgesinde “Doğu Kudüs” ifadesinin kullanılmasına yönelik eleştirilerin hatırlatılması üzerine, “1967 sınırları dediğimiz zaman zaten orada bir bölünme var. Eğer o sınırları İsrail kabul etse, barış süreci çok hızlı şekilde ilerleyecek. Mesele sadece Kudüs ile sınırlı değil. Filistin toprakları adeta metre metre çalınıyor, ev ev, sokak sokak çalınıyor, gasbediliyor, işgal ediliyor. Bunun arkasında yatan proje, Filistin işgalini meşrulaştırmak” dedi.
Kudüs’ün birleştirici etkisi
İİT Olağanüstü Zirvesi’ne katılımın yüksek düzeyde olmasının önemine değinen Kalın, neredeyse bölgede hiçbir konuda anlaşamayan İran ve Suudi Arabistan’ın heyet olarak toplantıya katıldığına ve aynı bildirgenin altına imza attığına işaret etti. Kudüs’ün birleştirici etkisinin altını çizen Kalın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu toplantı için olağanüstü bir gayreti olduğunu kaydetti. Kalın, “Onlarca telefon görüşmesi yaptı, mektuplar yazdı, imzaladı, gönderdi, takibini yaptık. Zirvenin en küçük detaylarıyla bile bizzat ilgilendi” diye konuştu.
KAYNAK:MİLLİYET
EDİTÖR:ABDULLAH YİĞİT